22. September 2009

Oktoberfest katliamı 29. yıla giriyor

Bugün ise sadece faşist caniler tarafından katledilen insanları hemen şenliğin ana girişinde sağda dikilen siyah bir anıt ve üzerinde oyulan isimleri onları bizi hatırlatıyor/26 Eylül 2009Bugün ise sadece faşist caniler tarafından katledilen insanları hemen şenliğin ana girişinde sağda dikilen siyah bir anıt ve üzerinde oyulan isimleri onları bizi hatırlatıyor.

13 Ölü 211 yarali
Almanya`nın Münih şehrinde her yıl yapılan Oktoberfest, bira şenliginin yapıldığı alanın ana girişinde bir çöp pidonuna 29 yıl önce bomba koyan Naziler 13 kişiyi öldürürken 211 kişiyi de yaralamıştı.1 kilo 390 gram TNT bombasının patlamasiyle parçalanan gövdeler, etrafa dağılan parçalanmış bacaklar kollarından ayrılıp kopulmuş eller1 kilo 390 gram TNT bombasının patlamasiyle parçalanan gövdeler, etrafa dağılan parçalanmış bacaklar kollarından ayrılıp kopulmuş eller

Bira çadırları eğlence yerleri tıklım tıklım insan dolu iğne atsan yere düşmez. Dünyanın her tarfından 400 bine yakın insan neşeli bir şekilde cılgınca eğleniyorlar. Tarih 26 Eylül 1980. Saatler 22.19`u gösterdiklerinde şiddetli –olayı yaşayan tanıkların anlatıklarına göre - bir cızıltı sesi önce çizgi gibi havaya doğru tırmanan bir ateş ve şiddetli bir patlama eglenceyi herkese zehir ediyor.
1 kilo 390 gram TNT bombasının patlamasiyle parçalanan gövdeler, etrafa dağılan parçalanmış bacaklar kollarından ayrılıp kopulmuş eller korkunç haykırışlar ağlamalar çaresizlik içinde kıpırdımalar ve yardım sesleri. Paniğe kapılan insanların sağa sola canlarını kurtarmak için kaçışları.

Sonuç: 13 ölü, 143 yaralı 68 ağır yaralı.
Böylece Neo-faşistler Federal Almanya`da 2. Dünya Savaşından sonra en büyük bombalı eylemlerini gerçekleştiriyorlardı. Katiller sadece suçları eğlenmek olan insanlardan ne istiyorlardı? Gerçekten sağcı - Muhafazakarların dediıi gibi bombalı eylem sadece "bir serserinin" işi miydi? Yoksa eylemin arkasında iktidar çıkarları için büyük oynayan başka güçler mı vardı? Katliamdan hemen sonra Almanyada çıkan bütün büyük ulusal ve yerel ciddi gazeteler olayın Neo-faşistlerin işi olduğunu yazdılar. Sağcı ve milliyetçi-faşist gazeteler ise olayın arkasında ilk önce "sol" örgütleri aradılar. Münihte çıkan "Abendzeitung" adlı yerel gazete katliamla ilgili çıkardığı özel eki. Ic sayfada ise "Katiller neo-nazilerdir" manşettini kullanmıştı.

Daha cenazeler kaldırılmadan, yerde su gibi akan kanlar daha kurumadan olay üzerinde politik tartışmalar başlamıştı bile. Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU)`nun Bavyera eski Başbakanı Franz Josef Strauß yaptığı açıklamada bombalı eylemin "komünistlerin" iş olduğunu söylemişti. Aynı zamanda o dönemde yaklaşan federal seçimlerde sağcı Hıristiyan Birlik (CSU/CDU) partilerinin federal başbakan adayı olan Strauß da bombalı eylemi solcuların üzerine yığıp seçimi kazanma hesaplarını yapmaya başlamıştı. Ölenlerin arasında 21 yaşındaki bir jeoloji ögrencinin cesedi`de ortaya cıkınca herşey aniden birden bire Strauß`un aleyhine dönüşmeye başlamıştı.Nazi örgütü Wehrsportgruppe/WSG üyesi Gundolf Köhler Neo-Nazi gazetesinde solda ikinciNazi örgütü Wehrsportgruppe/WSG üyesi Gundolf Köhler Neo-Nazi gazetesinde solda ikinci

Amerika Birleşik Devletlerinde yaşamakta olan eski nazilerden parasal ve eğitim desteğini alan Wehrsportgruppe örgütü Filistin sahalarını`da eğitim ve lojistik amaçlarla kullanıp Yahudi aleyhtarı bazı Filistin örgütlerinden de yardım görüyordu. Bu gurupların başında Yassir Arafat`ın başında bulunduğu El Fetih örgütü geliyordu.
21 yaşındaki jeoloji ögrencisi Gundolf Köhler Almanyada "Wehrsportgruppe Hoffmann" adlı bir neo-faşist gizli faliyet yürüten bir örgütün üyesi idi. İstihbarat örgütlerin verdiği bilgiler ışığında basına açıklama yapan devlet savcısı, Köhler`in faşist faliyetleri`nin bilindiğini kamuoyuna açıklıyordu. Gundolf Köhler Grafikçi Karl-Heinz Hoffmann tarfından 1974 yılında kurulan Wehrsportgruppe (WSG) adlı faşist cinayet şebekesinde aktif rol almış birisi idi. Grubun amacı "Yahudileri ve yabanciları" tekrar imha edip yeniden Hitler faşizimini tesis etmekti.

Dönemin Hür Demokrat Partisi (FDP)`den federal İçişleri Bakanı olan Gerhart Baum Oktoberfest olayından 8 ay önce çıkartmak istediği hızlı bir kararla grubu yasaklamaya çalışıyordu. Bunun üzerine Hoffmann ve 400`e yakın militanı Lübnan`daki Filistin kamplarına yerleşip faliyetlerine devam etme kararını alıyordu.
Wehrsportgruppe`nın Almanya`nın Alp dağlarını militanlarının askeri eğitim sahası olarak kullandığını o zaman hemen hemen bilmeyen yoktu. Almanya çapında totaliter faşist disipline göre örgüt çalışmalarını yürüten bu cinayet şebekesi aynı zamanda uluslaarsı bağlantıları`da mevcuttu. Amerika Birleşik Devletlerinde yaşamakta olan eski nazilerden parasal ve eğitim desteğini alan Wehrsportgruppe örgütü Filistin sahalarını`da eğitim ve lojistik amaçlarla kullanıp Yahudi aleyhtarı bazı Filistin örgütlerinden de yardım görüyordu. Bu gurupların başında Yassir Arafat`ın başında bulunduğu El Fetih örgütü geliyordu. Hatta yerli ve yabancı istihbarat teşkilatlarına göre Wehrsportgruppe`nın yüzlerce militanı Filistin eşitim sahalarında bulunuyorlardı.

1979 yılında Bavyerya eyaletinde Wehrsportgruppe örgütünün güçlü bir şekilde faliyet gösterdiğini, eski naziler tarafından desteklendiğini, faşist "Milliyetçi Ulusalcı Demokratik Partisi" (NPD) ile içli dışlı olduğunu ve yasaklanmasını istiyen SPD eyalet fraksyonu , Strauß tarafından „komünistlerin ekmeğine yağ sürmekle! suçlanmış ve böyle bir grubun tehlikeli olmadığını eyalet parlamentosunda açıklamıştı.

Strauß`un dönemin eyalet içişleri bakanı Gerold Tandler ise eyalet parlamentosunda muhalefetin sorularını cevaplarken, "Wehrsportgrupe`nın tehlikeli olmadığını sadece başkanlığını yarı deli birisinin yaptığını" söylüyordu. Böylece Bavyera hükümeti bir yandan faşistleri korurken diğer yandan`da gerekli olduğu zamanlarda bu türlü faşist grubları iç politikada silah olarak kullanmasını`da biliyordu.

Uluslararsı politika`da soğuk savaşın hüküm sürdüğü bir dönemde, dünyadaki faşist diktatörleri maddi ve manevi olarak destekleyen ve hatta faşist Türk Bozkurtlarını da Baverya`da barındıran Strauß, kendisini eleştiren herkesi komünistlikle suçlayıp faşist terörü meşhur olarak göstermeye çalışıyordu.

-Peki neden Ekim Şenligine bombalı saldırı?
-Fedral seçimlere 9 gün kala böyle bir bombalı suikasttın amacı neydi?
-Olayın arkasında kimler vardı?

Naylon bir torbada Oktoberfest`in ana girişinde (Theresienwiese U-Bahn durağı) bir çöp kutusuna eleri ile bombayı koyan Gundolf Köhlerin`de , bomba`nın patlamasından sonra derhal 14 metre uzaklıkta olay yerinde can vermesi, yukarıda sıraladığımız bütün soruları cevapsız bırakıyor.

Fakat Strauß ve onun gibi düşünenlerin dışında herkes şu ana kadar hem fikir: Oktoberfeste bombalı saldırıyı fasist Hoffmann`nın grubu olan "Wehrsportgruppe" gerçekleştirdiğidir.

Federal seçimlerin arifesinde Strauß bu olayı neden hemen sol grup ve partilere yığmak istedi?
Strauß`ın bilgisi dahilinde mı bu olay gerçekleşti? Bu sorular şu ana kadar cevapsız kalmış durumda ve artık anlaşılan kurbanların ve avukatlarının dışında hiç kimseyide ilgilendirmiyor.

Olayın tanıkları Gundolf Köhleri bombanın patladığı yerde 3-4 kişi ile birlikte gördüklerini polise söylemişlerdi. Hatta olay yerinde Köhleri kafaya takan Gerd Bahr adli Homoseksuel bir kişi Köhleri bir elinde küçük bir çanta diyer elinde ise bir naylon torba olduğunu polise açıklamıştı. Polise önemli açıklamalarda bulunan Bahr patlamaya bir dakika kala Köhlerin olay yerine ne kadar yaklaştığını ve korkunç bir yüz görüntüsü olduğunu anlatmış ve meydana gelen şiddetli patlamada havaya nasıl açık renkli naylon torbanın uçtuğunu söylemiş ve Köhlerin bir grubla olduğunu açıklamıştı.

Demek ki Köhler yalnız tek başına olay yerinde bulunmuyordu. Onunla bombalı eylemi gerçekleştiren beraberinde suç ortakları da vardı. Polis bu konuda hiç bir zaman yeterli araştırma yapmak için çaba sarf etmedi.

Bavyera savcılığı tarafından oluşturulan "Oktoberfest Soruşturma Komisyonu" olay için hazırladığı 200`e yakın sayfalı soruşturma raporuna bile görgü tanıklarının görüşlerini kayd etmeye bile değer görmemesi. Strauß`ın kamuyounda olaya haberdar olmasının şüphelerini uyandırıyordu.

Wehrsportgruppe`nın merkezlerine ve Gundolf Köhler`in ailesi ile birlikte oturduğu Donaueschinger `deki evinde yapılan aramalarda faşit propaganda malzemeleri ve bamba yapımında kullanılan TNT patlayıcı maddeleri ele geçirmiş fakat hiç kimseyi tutuklamamıştı. Wehrsportgruppe lideri Hoffmann ise Köhleri yalnız bir kez gördüğünü ve kendisi ile ilişkisi olmadığını polise söyleyip yanıltıcı taktiğine başvurmuştu.

Daha olayın üzerinde 2 yıl geçmeden Almanya federal savcısı Kurt Rebmann 1982 yılında olayın soruşturmasının bittiği ve bombalamayı 21 yaşındaki Gundolf Köhlerin tek başına tertiplediğini basına açıklıyordu. Böylece Strauß`un arzusu üzerine olay kapanmış bulunuyordu.

Fakat şu ana kadar hiç kimse 13 ölü ve 200`ın üzerinde yaralının hesabını Bavyera hükümetinden sormadı, ve halen Strauß`un partisi CSU işin başında bulunuyor.

6 yaşındaki İgnaz ve 8 yaşındaki İlona adlı çocuklarını bombalı olayda kaybeden Katharina Platzer adlı gözü yaşlı anenin (olayda kendisi de ağır yaralanmıştı) o zaman yaptığı açıklamada olayın yalnız bir kişinin işi olmadığı, olaya tanıklık eden onlarca kişinin ifadelerine göre Köhler`ın yalnız olmadığı açıklığa kavuşmasına rağmen, savcının işi yalnız bir kişiye yıkmasının şüpheli olduğu ve olayın soruşturmasını yeniden talep etmişti, ancak iki çocuğunu kaybeden anneye hiç kimse kulak bile asmamıştı.

Franz Josef StraußFranz Josef Strauß(1915-1988†)


Strauß`ın seçim hesabı tutmadı
Günlerden cuma günüydü. 26 Eylül 1980. Federal Almanya`da her tarafta federal seçimler için geniş çaplı kampanyalar devam ediyordu. Partiler federal genel seçimleri kazanmak için kıyasıya mücadele içinde idiler . Karşılıklı karalama kampanyaları. Sağcı-muhafazakar (CDU/CSU) partileri sol partileri özelikle iktidardaki sosyal demokratları (SPD) "Komünizm ile açık seçik ortak çalıştıklarını" karalama kampanyasını sürdürürlerken, İktidardaki Sosyal Demokratik Partisi (SPD) ve Hür Demokratik Parti (FDP) koalisyon ortaklıkları ise iktidarlarının devamı için geniş kesimlerin desteğini almaya çalışıyorlardı. 26 Eylülden tam 9 gün sonra Almanyanın başbakanı kim olacağına halk karar verecekti. Alman halkı İktidardaki SPD`li dönemin başbakan Helmudt Schmidt ve CSU`nun Genel Başkanı, Bavyerya eyaleti`nin başbakanı sağcı muhafazakar aday Franz Josef Strauß hakkında kimin Federal Başbakan olacağına karar verecekti.

Strauß`ın hesapları tutmadı. Çünkü federal parlamento seçimlerini yeniden Koalisyon ortaklıkları SPD ve FDP federal başbakanlık seçimlerini kazanıyordu.
Ve başbakanlık sandalyesine tekrar SPD başbakan adayı Helmudt Schmidt oturuyordu.
Bütün kıtalardan milyonlarca insanın buluştuğu Oktober şenliğini kana bulayan katiller halen serbest bir şekilde elleri ve kollarını salayarak aramızda dolaşıyorlar.Bugün ise sadece faşist caniler tarafından katledilen insanları hemen şenliğin ana girişinde sağda dikilen siyah bir anıt ve üzerinde oyulan isimleri onları bizi hatırlatıyor.Bugün ise sadece faşist caniler tarafından katledilen insanları hemen şenliğin ana girişinde sağda dikilen siyah bir anıt ve üzerinde oyulan isimleri onları bizi hatırlatıyor.

Katliam protesto edilecek
26 Eylül 2005 tarihinde saat 17:00`de öldürülenler için dikilen anıtın yanında şenliğin ana girişinde antifaşist örgütler tarafından Neo-faşist katliamı proteso miting yapılacak.
Saat 10:00`da ise Münih Anaşehir belediye başkanı Chrisitian Ude (SPD) tarafından anıta çelenk konulduktan sonra bir dakikalık saygı duruşu yapılacak.

by Reşad ÖZKAN

Dr. Christian Schwaabe: "Der Terror ist ein transnationales Phänomen geworden"

zum Thema „Terrorismus“ Dr. Schwaabe: Der Terror ist ein transnationales Phänomen geworden Dr. Schwaabe: Der Terror ist ein transnati...